Bugün çok sevdiğim bir arkadaşım bana telefonda son yazdıgı şiirini okudu. “Çocukluğumu özledim, çocuklarımın çocukluğunu özledim” diyordu bir bölümünde.
O an ben de özledim koşmayı, saklanmayı, çamurdan pasta yapmayı, tırmandıgım agaçtan inmek için ugraşmayı, evdekilerin “Gir içeri artık!” diye seslenmelerini, biraz daha oyun oynamayı, biraz daha olur olmaz her şeye gülmeyi özledim. Sanırım bir insanın en degerli hazinesi, tatlı çocukluk anıları olmalı.
Sonra aklıma Michael Jackson düştü, eşimle onun çocuklugunu konuştuk ve “Childhood / Çocukluk” şarkısını paylaşmak geldi içimden.
“Sadece çocuklugum degil, sevgi de esirgendi benden. Babama sarılmak için uzandıgımda, bana sarılmazdı. Korktugumda, sarılıp güven vermezdi. Ya ögretmenleydim, ya kayıt için stüdyoda, ya da sahnedeydim. Hiç arkadaşım olmadı. Ailemle oyun oynadıgımız olurdu ama, çogu zaman yalnızlıktan ağlardım…”
Şarkısında “Beni yargılamadan önce, beni sevmek için çok çaba gösterin, yüreginizin içine bakın ve sorun: Benim çocukluğumu gördünüz mü?” diyor.
Bu sözleri söylememiş olsalar da, hayatıma giren ya da ögrencim, danışanım olan birçok insanla geçirdigim saatlerde onların çocukluklarını dinliyorum ve hayattan tat alamamalarının, sevgiyi kabul edememelerinin, degersizlik ve yetersizlik duygularının, öfke nöbetlerinin ya da yalnızlıklarının hikayelerini ögreniyorum. O çocugu sevmemek ne mümkün…
Sonra birlikte, çocuklugunun acılarını, yanlış inançlarını, olumsuz kararlarını birer birer iyileştiriyoruz, böylece mutluluk dolu günlerini, neşeli, güzel anılarını hatırlıyoruz. Babasının elini, başını nasıl okşadıgını hatırlıyor mesela; ya da annesinin, hasta oldugu için ilgi gösteremedigini, ama sonra onu hep kucagında taşıdıgını anımsıyor. Birlikte çocukluk öykülerini yeniden yazıyoruz. Güven dolu, sevgi dolu, şefkat dolu yepyeni inançlar, kararlar yüklüyoruz bilinçaltına.
Diliyorum ki, şimdi kızdıgınız, yargıladığınız, affetmediğiniz, sevginizi esirgediğiniz herkes için yüreğinizin içine bakın. Çocukluklarını gördünüz mü?Bir kez çocuk olarak yaşadıklarını gördüğünüzde, onları sevmemek ne mümkün!
Kendi çocukluğunuzu hatırlayın… yaşadıklarınızı şefkatle ve affederek kabul edince, sizi sevmemek ne mümkün!
İçinizdeki çocuğun anılarını mutlulukla doldurmanız umuduyla ve sevgiyle,
Gülcan
Yeni yorumlar