Batıda geliştirilmiş olmasına rağmen, EFT’nin dayandığı ilkeler binlerce yıllık doğu tıbbına, akupunktur ve akupresur yöntemlerine dayanır.
Dr. Roger Callahan adlı, kırk yılı aşkın deneyimli bir klinik psikolog, doğu tıbbı üzerine yaptığı araştırmalarda kötü anıların, travmaların ve olumsuz deneyimlerin yarattığı düşüncelerin bedenin enerji sistemindeki düzgün akışı olumsuz yönde etkilediğini izlemiştir. Yersiz korkuların ve endişelerin tedavisi için yaptığı geniş araştırmalar sonucu meridyenlerin uç noktalarına uygulanan baskıların olumlu sonuçlar verdiğini görmüş, geliştirdiği yöntemi pek çok sayıda hastasına uygulamaya başlamıştır.
Callahan bu konudaki ilk keşif deneyimini 1980 senesinde yaşamıştır. Mary adlı, su fobisini tedavi etmeye çalıştığı ve bir buçuk yıldır klasik terapiler ile sonuç alamadığı hastası ile seansta iken, Mary midesinin bulandığını söylediğinde Dr. Callahan incelemekte olduğu konularla ilgili olduğu için, işleyip işlemeyeceğini merak edip, mide meridyeninin uç noktası olan göz altı noktasına hafifçe birkaç kez vurmuştur. Mary aniden tüm su fobisinin yok olduğunu söylediğinde, birlikte yakınlarındaki havuza gitmişler ve Mary yüzüne su serpmeye başlamıştır. Korkuları, kabusları, baş ağrıları; hepsi aynı gün tamamen ortadan kalkmış ve bir daha tekrarlamamıştır. (Dr.Roger Callahan, The Rapid Treatment of Panic, Agoraphobia and Anxiety, 1990)
Callahan bu terapi yöntemini geliştirip “Thought Field Therapy: TFT” (Düşünce Alanı Terapisi) adını vermiştir.
Sonra öğrencilerinden biri, Gary Craig adlı bir mühendis, bu yöntemleri daha basitleştirip, herkesin kullanabileceği bir teknik haline getirmiş ve “Emotional Freedom Techniques : EFT” (Duygusal Özgürleşme Teknikleri) adını vermiştir.
Bilgisini ve deneyimini cömertçe paylaşan Craig sayesinde, bugün gitgide yaygınlaşan, hem kişisel olarak, hem de terapistler tarafından kullanılan bu teknik, herkesin kendi kendine uygulayabileceği bir yöntem haline gelmiştir.
Yeni yorumlar