Bir annenin rahmine düştün, en şanslı günündü o gün. Kolay bir yaşam ya da zorlu bir yaşam, fark etmezdi artık; çünkü en önemli şey gerçekleşmişti. Bir hayat vardı önünde. Bir insan olmaya geldin, herhangi bir varlık da olabilirdin. Bu nadir bulunan talih sana gülmüştü. İnsan olmak bu dünyada bir emek işi, bir sorumluluk, bir ayrıcalık. Bu güzelim zamanı iyi değerlendirmen lazım.
Zamanın döngülerini anlaman, burada neden bulunduğunu kavraman ve hayat bittiğinde “İyi ki insan geldim. Bu sayede bilincimi yükselttim, yüreğimi şefkate açtım, bilgelik geliştirdim” diyebilmek için gününü iyi kullanman lazım.
Kalbinin atışları bir döngü. Nefes alıp vermen bir döngü. Hücrelerinin oluşması, yaşaması ve ölmesi bir döngü. Doğan ve batan güneş, döngü. Hilalden dolunaya, dolunaydan karanlığa geçiş, döngü. Döngüler nedeniyle kuyruklu yıldızları bekliyorsun, döngüler nedeniyle çok sıcak yazlar, çok soğuk kışlar geçiriyorsun. Bir elmayı döngüler yüzünden yiyorsun, döngüler sayesinde rüya görebiliyorsun. Tıpkı senin gibi, bebeğinin doğumu da döngülere bağlı.
Her alışkanlığın bir döngü yaratıyor. Alışkanlıkların neyse, sen de o oluyorsun.
Kurtuluş yok gibi görünüyor bu döngülerden. Tüm bu döngülerin içinde hiçbir şeye hakim degilsin, hepsi olup bitiyor, hiçbir şey gelmiyor elinden. Öyle mi, acaba? Böyle savrulup gidiyormuşsun gibi gelse de sana, belki sadece bir tek şeyin hakimi olsan döngülerden çıkıvereceksin, özgürleşeceksin. Sadece zihninin hakimi olsan… düşüncelerini izlesen, düşüncelerini düşünce olarak algılasan. Düşüncelerin olmaktan çıksan. Yoldan çıksan! Hani şu alışkanlıkla düşündüğün tüm ezberlerini bozsan; düşüncelerin yüzünden bedeninde beliren ve sana kontrolünü kaybettiren duygularını sakinleştirsen. Zihnin berrak, sakin ve açık olsa. Mutlu yaşasan. An be an yaşasan. Hayat ile barışsan. Hayatın kıymetini bilsen. Bir bilsen!
Zihnini öyle bir eğitsen ki, ölüm ile barışsan. Ölümün kıymetini bilsen…
Ben de gün be gün öğreniyorum hayat ve ölüm örgüsünü, zamanın gizemini; her düşüncenin, eylemin zamanda asılı kalmadığını, şimdiden şimdiye aktığını. Değişimin kıymetini öğreneduruyorum yaşam koşarken…
Yeni döngümüz 2013 bugün başladı. Şubatın 10. günü Çinliler yeni döngü karşılayacaklar, Tibetliler ise 11 Şubatta 2140′a girecekler. Hicri 1434 başlayalı çok oldu. Hindu takvimi 1934 yılını sürüyor. Diliyorum, artık tüm farklı döngülere göre yaşayanlar ile barışsak, ölmeden önce birbirimizin kıymetini bilsek!
İnsan olarak geldik. Belki talihliydik, belki de hak etmiştik. Giderken boşa geçmiş olmasın hayatımız. Zaman hızla geçiyor arkadaşlarım! Zamanın kıymetini bilsek artık!
Tüm döngülerin ne olduğunu anlar anlamaz, sonsuza dek özgürleşmemiz dileklerimle ve zamanın efendilerine çok büyük sevgi ve saygılarımla…
Yeni yorumlar